- onuruna
- в честь кого
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
onuruna dokunmak — birinin gururunu, haysiyetini incitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
onuruna ... vermek — (birinin) birine saygı göstermek için yemek, toplantı vb. ağırlamada bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
onuruna yedirememek — bir kimse, kendine duyduğu saygıyla bağdaşmayan ve onur kırıcı olay veya davranışlar karşısında tepkide bulunmak, kendine yedirememek Birdenbire kadına karşı soğuk, çekingen davranmayı da onuruma yediremiyorum. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
zoruna gitmek — onuruna dokunmak, gücüne gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağırına gitmek — onuruna dokunmak veya gücüne gitmek Zamanını abur cubur işlere harcamak ağırlarına gider. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz kaldırmamak — onuruna dokunan söze dayanamayıp karşılık verir yaradılışta olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzünü kızartmak (veya kızdırmak) — onuruna, gururuna önem vermeden bir şey istemek, utançla, utanarak istemek Fakat ben boş ümitle insan avutmanın faydasından ziyade zararına inandığım için çok kere yüzümü kızdırır, açıkça mümkün değil derim. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
onur — is., Fr. honneur 1) İnsanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzetinefis 2) Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar Çokbilmiş görünmek, onuruna toz kondurmak istemez. T. Buğra Birleşik Sözler … Çağatay Osmanlı Sözlük
acı söz — is. Kişinin onuruna dokunan, gönlünü inciten söz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller acı söz insanı dininden çıkarır … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır söz — is. Kişinin onuruna dokunan, dayanılması güç söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ceza — is., Ar. cezāˀ 1) Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım 2) huk. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım ... kimse insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük